Deliryum, genellikle yüksek ateş, enfeksiyon veya ilaç yan etkileri nedeniyle ortaya çıkan ciddi bir zihin durumudur. Bu durumda kişi gerçeklik algısını kaybederek halüsinasyonlar, sanrılar ve şiddetli kafa karışıklığı yaşayabilir. Deliryum, tedavi edilmezse hayatı tehdit eden komplikasyonlara neden olabilir. Belirtileri arasında dalgınlık, konsantrasyon güçlüğü, agresif davranışlar, hızlı nabız, vücut sıcaklığının yükselmesi, titreme ve hiperaktif ya da hipokatif olma gibi durumlar yer alır.
Deliryumun Tanımı
Deliryum, gerçeklik algısının bozulduğu ve bireyin dalgınlık, konsantrasyon güçlüğü, halüsinasyonlar, fiziksel belirtiler gibi bir dizi semptom yaşadığı bir mental bozukluktur. Örneğin, kişi gerçekdışı görüntüler veya sesler duyabilir, kendini farklı bir yerdeymiş gibi hissedebilir ve hatta gerçek olmayan şeyler yapabilir.
Bir hastalık olmaktan ziyade bir semptom grubu olarak kabul edilir ve çeşitli nedenlere bağlı olarak gelişebilir. Özellikle yaşlılık, enfeksiyonlar, alkol ve madde kötüye kullanımı gibi faktörler deliryuma neden olabilir.
Deliryum Belirtileri
Deliryum, birçok farklı belirtiyle kendini gösterir. Bunlar arasında dalgınlık, bulanık düşünme, konsantrasyon güçlüğü, halüsinasyonlar, gerçeklik algısının bozulması, ajitasyon, anksiyete, öfke krizleri, uyarmış görünüm, paranoid düşünceler, vb. gösterilebilir. Vücut sıcaklığında ani yükselme, hızlı nabız, titreme, nefes darlığı, yüksek kan basıncı gibi fiziksel belirtiler de ortaya çıkabilir. Kısa süreli deliryumlarda halüsinasyonlar yaygın olsa da uzun süreli deliryumlarda halüsinasyonlar nadirdir.
Bazı insanlarda hiperaktif deliryum görülür. Bu durumda kişinin aşırı hareketli olması, saldırgan davranışlar sergilemesi ve fiziksel olarak agresif olması görülür. Diğer bazı insanlarda ise hipodinamik deliryum görülür. Bu durumda kişi aşırı uyuşuk olur ve hareketsiz kalır. Psikolojik deliryumlarda ise kişinin gerçeklik algısı bozuk ve sanrılar görür.
Fiziksel Deliryum Belirtileri
Deliryum, vücutta çeşitli fiziksel belirtilere de sebep olabilir. Bunlar arasında vücut sıcaklığının yükselmesi, hızlı nabız, titreme, terleme, yüksek kan basıncı, düşük kan basıncı, dehidrasyon ve solunum problemleri sayılabilir. Ayrıca, bazı hastalar ağrı, karın ağrısı ve diğer gastrointestinal semptomlar da yaşayabilirler.
Bu semptomlar, hastalığın seyrine, hastanın yaşı, genel sağlık durumu ve deliryumun nedenlerine bağlı olarak çeşitlilik gösterir. Bu nedenle, deliryum vakalarında öncelikle doğru teşhis konulması ve belirtilere yönelik hızlı müdahale çok önemlidir.
Hiperaktif Deliryum
Hiperaktif deliryum, kişinin aşırı hareketli olmasına ve saldırgan davranışlar sergilemesine neden olabilir. Hasta, panik atağı benzeri bir durum yaşayıp çevresindeki nesnelere zarar verebilir. Bu nedenle hastanın güvenliği için dikkatli önlemler alınması gereklidir. Hiperaktif deliryumun tedavisi, hastanın semptomlarını hafifletmek için psikotropik ilaçlar kullanılarak gerçekleştirilir.
Hipoaktif Deliryum
Hipoaktif deliryumda, kişinin aşırı uyuşuk olduğu ve hareketsiz kaldığı gözlemlenir. Bu durum, kişinin sözel ve görsel uyaranlara tepki verememesinden kaynaklanır. Beyindeki işlev bozukluğundan kaynaklanan hipokinetik deliryum, özellikle yaşlı hastalarda, metabolik dengesizliklerde ve nörolojik hastalıkların ileri evrelerinde yaygın olarak görülür.
Hipoaktif deliryum belirtileri arasında durgunluk, konuşmada azalma, ileri derecede uyuklama ve göz temasından kaçınma yer alır. Bu durumda, hasta sıklıkla yatağında hareketsiz bir şekilde yatmaktadır. Hipoaktif deliryum belirtileri, hiperalaktif deliryum belirtileri kadar fark edilmesi kolay değildir ve birçok kez tanıda atlanabilmektedir.
Hipoaktif deliryum tedavisi, deliryumun nedenine bağlı olarak belirlenir. Bazen hipokinetik deliryumda, hastanın durumunun şiddetli olması nedeniyle hastanın solunumunda azalma ve enfeksiyon riski gibi diğer sorunlar da ortaya çıkabilmektedir. Bu nedenle, hasta tedavi için hastanede yatırılmalı ve düzenli olarak izlenmelidir.
Psikolojik Deliryum Belirtileri
Psikolojik deliryum belirtileri, kişinin gerçeklik algısının bozulması ve sanrılar görmesiyle kendini gösterir. Hastalar, hayal ile gerçeği ayırt edemezler ve durumlarının ciddiyetinin farkında değillerdir. Ayrıca, özellikle yaşlı hastalarda, kafa karışıklığı ve anlama güçlüğü gibi problemler de yaşanabilir. Psikolojik deliryumun tedavisi, nedenleri belirlemek ve hastalığa karşı hedefli bir tedavi uygulamakla mümkündür. Bu nedenle, hastaların fiziksel ve duygusal sağlık durumları göz önünde bulundurularak, uygun bir tedavi yöntemi seçilmelidir.
Deliryumun Nedenleri
Deliryumun nedenleri, genellikle yaşlılık, hastalık, enfeksiyonlar, alkol ve madde kullanımı gibi faktörlerden kaynaklanır. Yaşlılık nedeniyle, beyin hücreleri yavaş yavaş ölmeye başlar ve düzensiz bir iletişim oluşabilir. Benzer şekilde, bir hastalık veya enfeksiyon sonrası, vücudun savunma mekanizması çalışırken bazı kimyasallar beyne ulaşarak deliryuma neden olabilir.
Alkol ve madde kullanımı, beyni doğrudan etkiler ve zihinsel fonksiyonları bozar. Özellikle kötüye kullanımları sonucu ortaya çıkan delirium tremens (DT) ciddi bir durumdur ve hatta ölümcül olabilir. DT, alkol kullanımına aşırı bir şekilde maruz kalmak sonucu ortaya çıkan bir tür deliryumdur.
Deliryumun başka nedenleri de vardır ve burada bahsedilenler yalnızca birkaç örnektir. Deliryumun tam nedeni, hastanın kişisel tıbbi öyküsüne, yaşına ve sağlık durumuna göre değişebilir.
Deliryum Tedavisi
Deliryum tedavisi için ilk adım, deliryumun nedeninin belirlenmesidir. Yaşlılık, hastalık, enfeksiyonlar, alkol ve madde kullanımı gibi faktörlerin yanı sıra ilaçlar da deliryumun nedeni olabilir. Deliryumun nedeni belirlendikten sonra, ona yönelik hedefli bir tedavi uygulanır.
Deliryum tedavisi hastanın durumuna göre değişebilir. İlaçlar, sıvı takviyesi ve beslenme desteği gibi yöntemler kullanılabilir. Hiperaktif deliryumu olan hastalar için sedatifler kullanılabilirken, hipoketik deliryumu olan hastalar için uygun ilaçlar seçilmelidir. Gerektiğinde hastanın solunumu, kan basıncı, sıcaklığı ve kan şekeri takip edilerek kontrol altında tutulmalıdır.
Hastanın çevresi de tedavide önemlidir. Hastanın bulunduğu ortam sessiz ve sakin olmalıdır. Ayrıca hastanın yakınlarından biriyle sürekli iletişim halinde kalınarak güvenliği sağlanmalıdır. Uygun bir tedavi ile hastalar genellikle düzeliş gösterir ancak bazı durumlarda deliryum ciddi bir sorun haline gelebilir.