Yenidoğan Sarılığı Nedir?

Yenidoğan sarılığı, bebeğin doğumundan sonra karaciğerinin bilirubin pigmentini işleme yeteneğinin henüz tam olarak gelişmemesi nedeniyle oluşan bir durumdur. Bilirubin, kırmızı kan hücrelerinin parçalanması sonucu oluşan ve sarı renkte bir pigmenttir. Bebeklerdeki sarılık genellikle zararsızdır ve bazı bebeklerde doğal bir süreç olarak ortaya çıkar. Bununla birlikte, bazı durumlarda, yenidoğan sarılığı daha ciddi bir seviyeye ulaşabilir ve tedavi gerektirebilir.

Sarılık Nedir?

Sarılık, ciltte ve göz beyazlarında görülen sarı renk değişikliğidir. Vücuttaki aşırı bilirubin pigmentinin birikmesinden kaynaklanır. Bilirubin, eski hücrelerin parçalanması sonucu oluşan bir atık maddedir ve karaciğer tarafından işlenir. Ancak, karaciğer yetersiz olduğunda veya işlevini yerine getiremediğinde bilirubin birikir ve sarılık oluşur. Yenidoğan sarılığı ise, yeni doğmuş bebeklerde karaciğer henüz tam anlamıyla işlev görmediğinden kaynaklanır ve genellikle zamanla düzelir.

Yenidoğan Sarılığı Neden Olur?

Yenidoğan sarılığı, bebeklerde karaciğerlerin doğumdan sonra yavaş çalışması nedeniyle ortaya çıkar. Bilirubin adı verilen bir maddenin vücutta birikmesi sonucu oluşur. Bu maddenin birikmesinin nedenleri şunlardır:

  • Rh faktörü uyumsuzluğu
  • Enfeksiyonlar
  • Bebeklerin kırmızı kan hücrelerinin hızlı bir şekilde parçalanması
  • Anne karnındaki enfeksiyonlar

Bu faktörler bebekteki bilirubin miktarının yükselmesine neden olur ve sarılık ortaya çıkar.

Rh Uyum Sorunu

Rh faktörü uyumsuzluğu, yenidoğan sarılığına sebep olan faktörlerden biridir. Anne kanında Rh faktörü, bebekte ise bu faktör olmayabilir veya farklı tipte olabilir. Anne kanındaki Rh faktörü, bebek kanındaki Rh faktörüne karşı antikorlar üretir. Bu antikorlar, bebeğin kırmızı kan hücrelerini yıkar ve sarılık oluşur. Bu durumda, bebek doktor kontrolünde tutulmalı ve gerektiğinde tedavi edilmelidir.

Enfeksiyonlar

Yenidoğan sarılığına sebep olan enfeksiyonlar genellikle bebeğin anne karnındayken veya doğum sırasında maruz kaldığı hastalıkların neden olduğu enfeksiyonlardır. Bebeğin bağışıklık sistemi henüz gelişmediği için, enfeksiyonlar vücuduna kolayca yayılabilir ve sarılığa sebep olabilir. Bunun yanı sıra, annenin enfeksiyon kapması da bebeğin sarılık riskini artırabilir.

Bu nedenle, yenidoğan bebeklerin enfeksiyonlardan korunması çok önemlidir. Bebeklerin hijyenine dikkat edilmeli, özellikle de enfekte kişilerle doğrudan temasından kaçınılmalıdır. Bebeğin doğru şekilde beslenmesi ve emzirilmesi de bağışıklık sisteminin gelişmesine yardımcı olabilir. Eğer bebeğin enfeksiyon belirtileri varsa, hemen bir hekime başvurulmalıdır.

Yenidoğan Sarılığı Belirtileri Nelerdir?

Yenidoğan sarılığı, bebeklerde en sık görülen problemlerden biridir. Sarılıkta bebeklerin cilt, gözler ve tırnak yataklarında sarı renk değişiklikleri meydana gelir. Bu belirtiler, sarılık seviyesine göre değişebilmektedir. Sarılık belirtileri şöyle sıralanabilir:

  • Ciltte ve göz beyazlarında sarı renk değişikliği
  • Ağlama sırasında daha belirgin olan sarılık
  • Uyku hali ve sürekli uyuma isteği
  • Emme ve yutma güçlüğü
  • Sıvı alımında azalma
  • İshal belirtileri
  • Baş bölgesinin büyümesi

Bebekteki sarılık belirtileriyle karşılaşıldığında hemen doktora başvurulması gerekmektedir. Ğlade doktor tarafından tanı konulduktan sonra tedavi planı oluşturulabilir.

Sarı Cilt Rengi

Yenidoğan sarılığı, bebeklerin doğumdan sonra sarı bir cilde sahip olmalarına neden olur. Bu sorun, vücutta bilirubin adı verilen bir pigmentin birikmesinden kaynaklanır. Bilirubin, eski kırmızı kan hücrelerinin parçalanmasıyla oluşur ve karaciğer tarafından işlenir.

Yenidoğan bebeklerde, karaciğer henüz işlevini tam olarak yerine getiremediğinden, bilirubin atılımı da yavaşlar. Bu durum, ciltte sarılık olarak kendini belli eder.

Bebeklerin ciltleri normalde sarımsı bir renge sahip olduğundan, sarılık belirtileri hafif olabilir. Ancak yenidoğan sarılığı olan bebeklerde, cilt daha yoğun bir sarı renge dönebilir.

Göz Beyazlığı

Yenidoğan sarılığı belirtileri arasında gözlerdeki beyazlık da yer almaktadır. Sağlıklı bebeklerde göz beyazı renkliyken, yenidoğan sarılığı olan bebeklerde gözlerde sarılık belirtileri ortaya çıkarak göz beyazlarının renginde değişiklik yapar. Bu durumun sebebi, sarılık nedeniyle artan bilirübin pigmentinin göz bebekleri üzerinde birikmesidir. Göz beyazlığı belirtisi bebeklerin sarılık seviyesine göre değişkenlik gösterir. Eğer bu belirti diğer sarılık belirtileriyle birlikte görülüyorsa zaman kaybetmeden doktora başvurmak gerekir.

Yenidoğan Sarılığı Tedavisi Nasıl Yapılır?

Yenidoğan sarılığı tedavisi için iki ana yöntem kullanılır. Birincisi, fototerapi yöntemidir. Bu yöntemde yenidoğan bebek, belirli bir dalga boyundaki ışığa maruz bırakılır. Bu sayede cilt altında birikerek sarıya dönen bilirubin maddesi parçalanarak vücuttan atılır. İkinci yöntem ise kan değişimidir. Bu yöntemde bebeğin sarı kan hücreleri alınır ve yerine yeni kan verilir. Tedavide kullanılan yöntem hekimin yönlendirmesi doğrultusunda belirlenir.

Bebeklerde sarılık tedavisi yapılırken dikkat edilmesi gereken bazı hususlar bulunmaktadır. Tedavi sırasında bebek, ışık kaynağına doğru pozisyonda tutulmalıdır. Bebek, tıbbi bir cihazda tedavi görmesi gerekiyorsa anne veya babası yanında bulunabilir. Tedavinin süresi ve sıklığı, bebeğin yaşına, kilosuna ve sarılık derecesine göre belirlenir.

Fototerapi

Fototerapi, yenidoğan sarılığı tedavisinde kullanılan etkili bir yöntemdir. Bu yöntemde, bebeğin cildi özel bir ışık altında tutularak bilirubin maddesi parçalanır ve sonra idrar yoluyla vücuttan atılır. Işık terapisi olarak da bilinen bu tedavi, genellikle bebeklerin hastahanede kalması gerektiği durumlarda uygulanır. Bebeğin gözleri, cildi ve sağlığı düzenli olarak kontrol edilir ve tedaviye göre süresi ayarlanır. Fototerapi, yenidoğan sarılığı tedavisinde en sık kullanılan yöntemlerden biridir.

Kan Değişimi

Kan değişimi, yenidoğan sarılığı tedavisinde nadir olarak başvurulan bir yöntemdir. Bu yöntemde, yenidoğanın kanı, bilirubin seviyesini azaltmak için yetişkin bir kişinin kanıyla değiştirilir. İşlem, bir kan nakli gibi yapılır ve dikkatle izlenir. Kan değişimi, diğer tedavi yöntemleri işe yaramadığında veya bebekte ciddi yan etkiler oluştuğunda kullanılır. Ancak, kan değişimi, ciddi komplikasyonlara yol açabilen invaziv bir işlemdir ve sadece uzmanlar tarafından uygulanmalıdır.

Yenidoğan Sarılığı Önlenmesi İçin Neler Yapılabilir?

Yenidoğan sarılığı riskini azaltmak için alınabilecek bazı önlemler bulunmaktadır. Bu önlemler arasında:

  • Anne sütü ile beslenme: Yenidoğanın ilk günlerinde anne sütü, yenidoğanın vücudundaki bilirubin miktarını düşürmesine yardımcı olur.
  • Anne sütü artırma: Anne sütünün miktarını artırmak, yenidoğanın sık sık beslenmesini sağlayarak sarılık riskini azaltır.
  • Güneş ışığı: Yenidoğanın cildiyle temas eden güneş ışığı, yenidoğan sarılığı için doğal bir tedavi yöntemidir.
  • Erken doğum riskini azaltma: Erken doğum, yenidoğan sarılığı riskini artırır. Gebelik öncesi sağlıklı yaşam tarzı ve gebelik takibi, erken doğum riskini azaltır.

Yenidoğan sarılığı riskinin azaltılması için bu önlemlerin alınması önemlidir. Ancak yenidoğanınızda sarılık belirtileri görüyorsanız, bir doktorun değerlendirmesi ve tedavisi önemlidir.

Erken Doğumun Riskleri

Erken doğum yenidoğan sarılığına etki eden bir risk faktörüdür. Yenidoğanlar erken doğduklarında, karaciğerlerinin işlevi tam olarak gelişmemiş olabilir, bu da sarılık riskini artırabilir. Erken doğumdan kaynaklanan riski azaltmak için, anne adaylarının düzenli muayeneleri yaptırması, sağlıklı bir gebelik yönetimi izlemesi ve doğum öncesi bakımlarını yapması önemlidir. Doktorlar, gebelik süresince anne adayları için gereksiz stresi önlemek için prenatal vitaminlerin düzenli bir şekilde alındığından emin olunmasını önermektedirler. Bunun yanı sıra, sigara ve alkol gibi zararlı maddelerden kaçınılması da erken doğum riskini azaltarak sarılık riskini önleyebilir.

Anne Sütünün Önemi

Yenidoğan sarılığına karşı alınabilecek önlemlerden biri de anne sütüdür. Anne sütü, yüksek miktarda antikor ve immünoglobulin içerir, bu sayede yenidoğanın bağışıklık sistemini güçlendirir ve hastalıklara karşı savunmasını arttırır. Ayrıca, anne sütü yeterli miktarda bilirubin atılımına da yardımcı olur. Bu nedenle, yenidoğanın ilk saatlerinden itibaren mümkün olduğunca erken anne sütü almaya başlaması önerilir. Ayrıca, anne sütüne ek olarak yeterli su tüketilmesi de önemlidir.

Yenidoğan Sarılığı ile İlgili Doğru Bilinen Yanlışlar

Yenidoğan sarılığı bir hastalık değildir. Bebeğin karaciğeri, doğumdan sonra sıvı inkübasyonundan kurtulurken bilirubin adı verilen bir maddeyi işleyemez. Bu süreç normaldir ve tedavi gerektirmez. Ancak, bilirubin seviyeleri belirli bir seviyenin üzerine çıkarsa tedavi gerekli hale gelir.

Bir başka yanlış inanç da annenin sütünün sarılığa sebep olduğudur. Aslında, anne sütü, bilirubin seviyelerini düşürmeye yardımcı olur ve bebeğin sıvı alımını teşvik eder. Bebek emdikçe, bağırsakları hareket ederek bilirubin atılımını hızlandırır.

  • Bir diğer yanlış inanış da UV ışınlarının kullanımının bebeğe zarar vereceğidir. Ancak, fototerapi yöntemi, açık mavi ışık kullanılarak uygulanır ve bebekler için güvenli kabul edilir.
  • Birçok ebeveyn, sarılığın bebeklerin cildindeki döküntüye benzediğini düşünür. Ancak, sarılıkta cilt rengi sarıya döner ve döküntü ile karıştırılmamalıdır.

Yenidoğan sarılığına ilişkin yanlış inanışlar, doğru bilgi ile değiştirilerek ebeveynlerin bebeğin sağlığı hakkında daha iyi bilgilendirilmesi gerekmektedir.

Yorum yapın