Wilms Tümörü, çocukluk çağında en sık görülen böbrek kanseridir. Genetik faktörler, doğumsal anomaliler gibi etmenler tümörün ortaya çıkmasına yol açar. Karın şişliği, karında hassasiyet, yorgunluk ve iştah azalması gibi belirtileri bulunur. Tedavisi cerrahi müdahale, kemoterapi ve radyoterapi gibi yöntemler kullanılarak yapılır.
Tanımı
Wilms tümörü, böbreklerde en yaygın çocukluk çağı kanseridir. Hastalık genellikle 5 yaşından küçük çocuklarda görülür ve çoğunlukla bir taraftaki böbrekte gelişir. Bu tür kanser genellikle erken teşhis edilirse başarılı bir şekilde tedavi edilebilir.
Nedenleri
Wilms tümörü, çocukluk çağı kanserlerinin en sık rastlananlarından biridir ve farklı nedenlere bağlı olarak ortaya çıkabilir. Genetik faktörler, doğumsal anomaliler ve gen mutasyonları bu nedenler arasındadır. Wt1, Wt2 ve Wt3 genlerindeki mutasyonlar tümör oluşumunda önemli bir rol oynar. Doğumsal anomaliler de tümör gelişimi riskini artırır. Bu nedenlerden dolayı düzenli kontroller yapmak önemlidir.
Genetik Faktörler
Wilms tümörünün oluşumunda genetik faktörler önemli bir rol oynar. Wt1, Wt2 ve Wt3 genlerindeki mutasyonlar bu kanserin oluşumuna neden olabilir. Wt1 geni, böbrek, akciğer, dalak, karaciğer gibi organlarda bulunur ve çoğunlukla tümör baskınlığında mutasyona uğrar. Wt2 ve Wt3 genleri ise kanser hücrelerinin büyümesini ve çoğalmasını kontrol eder.
Wt1 Geni
Böbrek, akciğer, dalak, karaciğer ve üreme organlarında bulunan Wt1 geni, tümör baskılayıcı bir proteine kodlar. Bu protein, kanser hücrelerinin oluşumunu ve büyümesini engeller.
Buna karşın, Wt1 genindeki bir mutasyon, tümör baskılayıcı etkisini kaybetmesine ve böbrek kanseri gibi birçok kanser türünün oluşmasına neden olabilir. Dolayısıyla bu genin mutasyonları, Wilms tümörü gibi sorunlara yol açabilir.
Wt2 ve Wt3 Geni
Wilms tümörü olan hastalarda, kanser hücrelerinin büyüyüp çoğalması Wt2 ve Wt3 genlerinin kontrolünde gerçekleşir. Bu gen mutasyonları, kanser hücrelerinin normal hücrelerden daha hızlı bölünmesine yol açarak tümörün büyümesini tetikler. Tümörün yayılmasını önlemek için kemoterapi ve radyoterapi gibi tedaviler de uygulanır.
Doğumsal Anomaliler
Böbreklerdeki tümör gelişimi açısından risk faktörüdür. Özellikle Wilms tümörü olan çocukların %10’unda varisli damarları ya da atrofik böbrek gibi doğumsal anomaliler saptanmaktadır. Ayrıca birçok hastada aynı zamanda ürolojik anomaliler de görülebilir. Bu nedenle, Wilms tümörü teşhisi konulan çocuklarda böbreklerin detaylı bir şekilde değerlendirilmesi ve doğumsal anomalilerin varlığından şüphelenildiğinde gerekli tedbirlerin alınması büyük önem taşır.
Belirtileri
Wilms tümörü nefroblastom, çocukluk çağı kanserleri arasında en sık rastlananlardan biridir. Belirtileri arasında karın şişliği, karında hassasiyet, yorgunluk, iştah azalması vb. bulunmaktadır. Bu belirtiler çocuklarda herhangi bir nedenle oluşabilir; ancak bu belirtiler sürerse, çocuğunuzun doktoruyla görüşmeniz önerilir.
Bazı çocuklar, Wilms tümörü nefroblastom varken ağrı veya başka semptomlar yaşamazlar. Bu nedenle, düzenli olarak çocuğunuzun doktoru tarafından yapılan kontroller önemlidir. Erken teşhis edildiğinde, tedavi edilme şansı yüksektir.
Bununla birlikte, çocuklarda bu belirtilerin görülmesi, Wilms tümörü nefroblastom vakalarının yüzde 90’ını oluşturur. Ayrıca, hastalığın ileri evrelerinde ağrı, nefes darlığı ve kanlı idrar gibi diğer belirtiler de görülebilir.
Wilms tümörü nefroblastom vakalarında, hastalığın yayılması çoğunlukla akciğerlere, karaciğere, kemiğe veya beyne doğru gerçekleşir. Bu nedenle, eğer çocuğunuzda yukarıdaki belirtilerden herhangi biri varsa ya da Wilms tümörü nefroblastom için risk faktörleri mevcutsa, bir sağlık uzmanına başvurmanız gerekmektedir.
Tedavisi
Wilms Tümörü, cerrahi müdahale, kemoterapi ve radyoterapi gibi yöntemler kullanılarak tedavi edilir. Cerrahi müdahale, tümörün alınması ve sağlıklı böbreğin korunması amaçlanır. Kemoterapi, kanser hücrelerini yok etmek için kullanılan ilaç tedavisi yöntemidir. Radyoterapi ise yüksek enerjili ışınlar kullanılarak kanser hücreleri yok edilir.
Cerrahi Müdahale
Cerrahi müdahale, Wilms tümörü tedavisinde önemli bir adımdır. Tümörün alınması amaçlanırken, aynı zamanda sağlıklı böbreğin korunması da hedeflenir. Cerrahi sırasında, tümörün boyutu ve yayılımı göz önünde bulundurularak, gerekli olan bölgenin çıkarılması yapılır.
Kemoterapi
Kemoterapi, kanser hücrelerini öldürmek için kullanılan bir ilaç tedavisidir. Bu tedavi, genellikle tümörün boyutunu küçültmek ve yayılmasını durdurmak için kullanılır. Kemoterapi, kanser hücrelerine saldıran ve öldüren ilaçları kullanır. Ancak, kemoterapi aynı zamanda sağlıklı hücrelere de zarar verebilir, bu nedenle yan etkileri olabilir.
Kemoterapinin çeşitli yan etkileri olabilir. Bu yan etkiler arasında saç dökülmesi, bulantı, kusma, yorgunluk, enfeksiyon ve anemi gibi şeyler bulunabilir. Ancak, modern kemoterapi ilaçları bu yan etkileri azaltmak için daha iyi tasarlanmıştır. Kemoterapi, diğer kanser tedavileriyle birlikte de kullanılabilir ve genellikle ameliyat veya radyoterapi öncesi veya sonrasında uygulanır.
Kemoterapi, kanser hücrelerinin yayılmasını durdurmak, tümörü küçültmek ve hastalığın ilerlemesini engellemek için önemli bir tedavi yöntemidir. Ancak, her hasta için en iyi tedavi yöntemi farklı olabilir, bu nedenle hastaların tedavi seçenekleri konusunda doktorlarıyla konuşmaları önemlidir.
Radyoterapi
Wilms Tümörü tedavisinde kullanılan yöntemlerden biri de radyoterapidir. Radyoterapi, yüksek enerjili ışınlar yardımıyla kanser hücrelerinin yok edilmesini amaçlar. Bu süreç, düşük dozda tedavi genellikle birkaç hafta boyunca günlük olarak verilir. Bununla birlikte, belirli durumlarda yüksek dozda radyasyon uygulanması gerekebilir.