Torakotomi Nedir?

Torakotomi, göğüs boşluğuna erişmek için yapılan bir cerrahi müdahaledir. Bu prosedür, akciğer kanseri, plevra efüzyonu, pnömotoraks ve göğüs kafesi deformiteleri gibi durumlar için gerekebilir.

Torakotomi Endikasyonları

Torakotomi cerrahi bir prosedürdür ve birçok nedenden dolayı gerekebilir. Bunlar arasında akciğer kanseri, plevra efüzyonu, pnömotoraks ve göğüs kafesi deformiteleri yer almaktadır. Akciğer kanseri, tedavi edilebilir bir kanser türüdür ve bazı durumlarda torakotomi yoluyla çıkarılabilir. Plevra efüzyonu, göğüs boşluğunda biriken sıvının drene edilmesi gerektiğinde torakotomi gerekebilir. Pnömotoraks ise akciğer alanının kan veya hava ile dolması durumunda ortaya çıkar ve torakotomi müdahaleleri düşünülebilir. Son olarak, göğüs kafesi deformiteleri de torakotomi gerektiren bir durumdur ve solunum problemlerine neden olabilir.

Akciğer Kanseri

Akciğer kanseri, erken teşhis edildiğinde cerrahi müdahale ile çıkarılabilmektedir. Bu işlem için genellikle lobektomi prosedürü kullanılır. Bu prosedürde, tek bir akciğer lobu veya segmenti çıkarılır. Pnömonektomi, tüm bir akciğerin çıkarılması işlemidir, ancak daha nadiren tercih edilir. Cerrahi müdahale, kanserin yayılmadan önce tamamen çıkarılmasını sağlayarak hastaların yaşam beklentisini artırabilir.

Lobektomi

Lobektomi, akciğer kanseri tedavisinde sıklıkla kullanılan bir torakotomi prosedürüdür. Bu işlem sırasında, hastanın akciğerindeki yalnızca bir lob veya segment çıkarılır. Bu süreç, sadece kanserin bu bölgede sınırlı olduğu vakalarda uygulanır ve diğer bölgelere yayılmamış haldeyken kanser hücrelerinin tamamen çıkarılması amaçlanır. Lobektominin farklı yöntemleri mevcuttur ve hastanın durumuna bağlı olarak farklı bir teknik seçilebilir. Cerrah, sadece kanserli olan bölgeyi çıkarmak suretiyle, sağlıklı akciğer dokusunu korumaya da dikkat eder.

Pnömonektomi

Pnömonektomi, tüm bir akciğerin çıkarılması işlemidir. Ancak bu prosedür, diğer torakotomi prosedürlerine göre daha nadirdir. Pnömonektomi genellikle yüksek derecede ilerlemiş akciğer kanseri veya diğer akciğer rahatsızlıkları nedeniyle yapılır. Bu prosedür, ameliyat sonrası iyileşme süreci daha uzun ve zorlu olabileceği için diğer prosedürlere kıyasla daha risklidir.

Plevra Efüzyonu

Plevra efüzyonu, göğüs zarları arasında biriken sıvıyı ifade eder. Bu durum, nefes alma güçlüğü, göğüs ağrısı ve öksürük gibi semptomlarla birlikte görülebilir. Torakotomi, bu sıvının drene edilmesi için gerekebilir. Ameliyat sırasında, plevral boşluğa delik açılır ve sıvı özel bir tüp aracılığıyla dışarı çekilir. Bu işlem, hastanın semptomlarını hafifletmeye ve nefes alıp vermeyi kolaylaştırmaya yardımcı olur.

Pnömotoraks

Pnömotoraks, akciğerde oluşan kan veya hava birikimi sebebiyle hastanın solunumunda ciddi bir sorun oluşması halinde torakotomi gerekebilir. Pnömotoraks durumunda, göğüs duvarına açılan kesim ile hastanın akciğerindeki birikinti dışarı çıkarılır ve solunum rahatlatılır. Bu cerrahi müdahale, hastanın iyileşmesi için önemli bir adımdır.

Göğüs Kafesi Deformiteleri

Göğüs kafesi deformiteleri, çoğunlukla doğumsal olarak meydana gelen bir durumdur. Bu durum, kaburgaların normalden daha öne doğru çıkıntılı olması veya daha içeri doğru göçük olması şeklinde görülebilir. Göğüs kafesi deformitesi, genellikle çocukluk çağında fark edilir ve yaşam boyu solunum problemlerine neden olabilir. Solunum problemleri, göğüs kafesindeki şekil değişikliklerinin akciğerlerin doğru şekilde genişlemesine engel olması nedeniyle ortaya çıkar. Bu problemler, ciddi hale gelmeden önce torakotomi prosedürü uygulanarak tedavi edilmelidir.

Torakotomi Prosedürü

Torakotomi prosedürü, büyük bir operasyondur ve genel anestezi altında gerçekleştirilir. Göğüs duvarına özel bir kesim yapılarak açılır ve cerrahi müdahale yapılması için göğüs boşluğuna tam erişim sağlanır.

Ameliyat sırasında, birçok farklı alet ve cihaz kullanılabilir. Bunlar arasında video kameralar, skalpel ve makaslar yer almaktadır. Cerrah, bu cihazları kullanarak sorunlu alanları kolayca tespit edebilir ve gerekli tedavileri uygulayabilir.

Açık torakotomi, göğüs kemiğinin kesilmesiyle gerçekleştirilir. Bu yöntem, göğüs duvarına tam ve açık erişim sağlar. Kapalı torakotomi ise küçük bir kesi ile gerçekleştirilir ve video kameraları kullanarak göğüs boşluğuna erişim sağlanır.

Her iki yöntem de prosedürün başarılı bir şekilde gerçekleştirilmesine yardımcı olabilir ve uzman cerrahlar tarafından uygulanabilir.

Açık Torakotomi

Açık torakotomi, hasta nefes alamıyorsa veya ameliyat alanına erişmek için kapalı torakotominin yeterli olmadığı durumlarda kullanılır. Bu yöntemde, göğüs kemiği kesilerek göğüs boşluğuna tam erişim sağlanır. Cerrahi müdahale sırasında kalp atışları, solunum ve kan basıncı monitörize edilir ve hastalar genellikle genel anestezi altında uyutulur. Ameliyat sonrası dönemde ise hasta birkaç gün hastanede kalır ve iyileşme süreci tamamlanana kadar doktorların önerilerine uyarak dinlenir.

Kapalı Torakotomi

Kapalı Torakotomi, göğüs boşluğuna erişim için yapılan bir ameliyat yöntemidir. Bu yöntem, küçük bir kesimle gerçekleştirilir ve aletlerin yanı sıra, bir video kamera kullanılır. Bu sayede, cerrahlar işlemi izleyebilir ve hastanın iç organlarına erişebilirler. Kapalı Torakotomi, geleneksel açık torakotomiye göre daha az invazivdir ve hastaların iyileşme süresini önemli ölçüde kısaltabilir.

Torakotomi Sonrası

Ameliyat sonrası süreç, hastanın özelliklerine ve cerrahi müdahalenin niteliğine bağlı olarak değişebilir. Ancak genellikle hastalar, birkaç gün hastanede kalırlar ve iyileşme süreci tamamlanana kadar dinlenmeleri önerilir. Ayrıca, doktorlar tarafından verilen talimatlara tam olarak uymak önemlidir. Bu süreçte, ağrı ve rahatsızlık için ilaçlar reçete edilebilir ve kaydedilen bir izlem planı ile hasta yakın takip edilir. İyileşme süreci tamamlandığında, doktorlar genellikle hastanın tamamen iyileştiğini onaylamak için bir takım testler ve kontroller yaparlar.

Yorum yapın