Fibroadenom, meme dokusunda yer alan bir tümördür ve meme kanserinden farklıdır. Genellikle 20-30 yaşlarındaki kadınlarda yaygın olarak görülür.
Fibroadenomun içeriği, sertleşmiş bağ dokusundan ve glandüler doku hücrelerinden oluşur. Tümör, gelişim aşamasındayken hızlı büyüme gösterebilir, ancak daha sonra büyümesi yavaşlar.
Fibroadenomlar genellikle ağrısızdır, ancak bazı kadınlarda birkaç gün öncesine kadar hassasiyet veya ağrıya neden olabilir. Bununla birlikte, tümörlü alan genellikle meme dokusu içinde kolayca hareket edebilir.
Fibroadenom Nedir?
Fibroadenom, kadınların meme dokusunda sık rastlanan iyi huylu bir tümördür. Yaşamın farklı dönemlerinde görülebilir ve genellikle 20-40 yaş aralığındaki kadınlarda görülür. Meme kanserinden farklıdır ve kanser riski taşımaz. Genellikle ağrısızdır ve elle hissedilebilir bir yumru şeklinde ortaya çıkar. Diğer belirtileri arasında meme hassasiyeti, meme başı akıntısı gibi durumlar yer alır. Fibroadenomun tedavi edilmesi gerekmeyebilir ve duruma göre takip edilir.
Fibroadenomun Belirtileri
Fibroadenom, çoğunlukla 20-30 yaş arasındaki kadınlarda görülen bir tümördür. Belirtileri arasında meme dokusunda ele gelen küçük bir top hissi ve dokunma ile ağrısız bir şekilde kaydırılabilen yumuşak bir kitle yer alır. Genellikle tek taraflıdır ve çoğunlukla ağrısızdır. Ancak nadir durumlarda ağrı ve hassasiyet görülebilir.
Fibroadenom teşhisi için mammografi veya ultrasonografi yapılabilir. Bazı durumlarda, biyopsi yapmaya karar verilebilir.
- Ele gelen top
- Yumuşak ve ağrısız kütle
- Tek taraflı olması
Meme muayenesi
Fibroadenom tespiti için meme muayenesi oldukça önemlidir. Muayene sırasında doktorunuz memelerinize dokunarak fibroadenom saptamasını yapabilir. Ayrıca mamografi veya ultrason ile de teşhis edilebilir. Meme muayenesi yaparken, kendinizi de düzenli aralıklarla kontrol etmeniz önemlidir.
Meme muayenesi esnasında doktorunuz kanama, meme başı akıntısı, yara veya kabarcıklar gibi diğer meme sorunlarını da görebilir. Bu nedenle, regl dönemi dışında meme muayenesi yaptırmak daha doğru olabilir. Kendi kendinize de meme muayenesi yaparken, doktorunuzun yapacağı muayeneye benzer şekilde hareket etmeniz önemlidir.
- Meme muayenesi sırasında şüphelendiğiniz bir durumla karşılaşırsanız, hemen doktorunuza başvurunuz.
- Regl dönemi sonrası yapılacak meme muayenesi, kist ve fibroadenomların daha rahat hissedilmesini sağlar.
Meme muayenesi herhangi bir ağrı veya risk taşımaz ve önemli bir tarama yöntemidir. Bu yüzden, düzenli olarak meme muayenesi yaptırmak sağlıklı bir alışkanlık olabilir.
Mamografi
Mamografi, meme tümörlerinin teşhisinde kullanılan bir radyolojik görüntüleme testidir. İşlem sırasında, mamografi teknisyeni, memelerinizi plakalar arasında sıkıştırır ve bu plakaların içinden bir radyasyon geçirilir. Bu radyasyon, bir filmin üzerinde görüntüleri oluşturur. Dijital mamografi de kullanılabilir, burada görüntüler dijital olarak kaydedilir. Mamografi, fibroadenom gibi tümörlerin görüntülenmesinde oldukça etkili bir yöntemdir. Ancak, mamografi sonuçları doğru olmadığından yanıltıcı sonuçlar verebilir.
Ultrason
Ultrason, fibroadenom teşhisi için sık kullanılan bir görüntüleme yöntemidir. Bu yöntemde, ses dalgaları kullanılarak meme dokusunun görüntüleri elde edilir. Ultrason, mamografiye benzer şekilde kullanılmaktadır, ancak özellikle genç kadınlarda kullanılması tercih edilir çünkü memedeki yoğun dokuyu iyi gösterebilir. Ultrasonun fibroadenom teşhisindeki etkinliği yüksektir, özellikle hastanın mamografi çekimi ya da meme muayenesi sırasında fark edilemeyen küçük kitlelerin tespitinde oldukça etkilidir.
Fibroadenom Tedavisi
Fibroadenom, genellikle kanserli olmayan bir tümör olduğu için, çoğu durumda herhangi bir tedavi gerektirmez. Ancak, büyüklüğü veya diğer faktörler nedeniyle tedavi gerektirebilir.
Tedavi yöntemleri arasında takip ve gözlem, cerrahi müdahale ve radyoterapi seçenekleri bulunur.
- Takip ve Gözlem: Fibroadenom küçük ve belirsiz olduğunda, düzenli meme muayenesi ve ultrason kontrolü yeterli olabilir.
- Cerrahi Müdahale: Fibroadenom büyük veya hızla büyüyorsa, cerrahi müdahale önerilebilir. Bu operasyonlar arasında tümörün çıkarılması veya kısmi olarak çıkarılması yer alabilir.
- Radyoterapi: Fibroadenomun radyoterapi ile tedavisi, cerrahi müdahale sonrası nüks riskini azaltmak için kullanılabilir.
Tedavinin sonucu genellikle olumlu olup, fibroadenomun büyüklüğüne, tipine ve hastanın yaşına bağlı olarak değişebilir. Prosedür sonrası küçük bir yara veya morluk oluşabilir, ancak iyileşme süreci genellikle kısa bir sürede tamamlanır.
Takip ve Gözlem
Eğer fibroadenomun boyutu 2-3 cm’den küçük ise, genellikle tedavi gerektirmez. Bu durumlarda, düzenli takip ve gözlem yapmak önemlidir. Her 6-12 ayda bir doktor kontrolüne gitmelisiniz. Doktorunuz, fibroadenomun büyüyüp büyümediğini veya değişip değişmediğini takip edebilir. Ayrıca kendiniz de kendi kendinize yapacağınız kontrollerle fibroadenomun boyutunu izleyebilirsiniz. Bunu yapmak için, her ay adet döneminden birkaç gün sonra memelerinizi kontrol edin. Eğer fibroadenom büyümüş veya değişmişse, doktorunuza hemen başvurun.
Not: Takip ve gözlem stratejisi her zaman doğru değildir. Uygun tedavi için mutlaka doktorunuzla görüşün.
Cerrahi Müdahale
Fibroadenomun cerrahi müdahale gerektirdiği durumlarda, farklı operasyon yöntemleri kullanılabilir. Bunlar arasında eksizyonel biyopsi, enükleasyon ve lumpektomi yer alır. Eksizyonel biyopsi fibroadenomun tamamen çıkarılmasını, enükleasyon ise sadece tümörün çıkarılmasını sağlar. Lumpektomi ise fibroadenomun çevresindeki sağlıklı dokuyu da çıkararak kanser oluşum riskini azaltır.
Operasyon sonrasında, hastalar genellikle aynı gün taburcu edilir ve birkaç gün sonra normal aktivitelerine geri dönebilirler. Yara iyileşme süreci yaklaşık iki hafta sürer ve bu süre zarfında fiziksel aktiviteler sınırlı olmalıdır.
Radyoterapi
Fibroadenom tedavisinde radyoterapi, düşük dozda radyasyon verilerek tümörün küçülmesini sağlamak için kullanılır. Radyoterapinin etkili olabilmesi için tümörün belirli bir boyuta sahip olması gereklidir. İşlem sırasında hasta ağrı veya yan etki hissetmez ve genellikle birkaç dakika sürer. Radyoterapi sonrası tümör % 90’dan fazla küçülebilir ve tekrarlamama oranı yüksektir.